Yaşlılardaki kalça kırıkları yaşam süresinin artması ile birlikte oldukça çok gördüğümüz bir sağlık sorunu haline gelmiştir. ABD’de yılda yaklaşık 300.000 kalça kırığı vakası görülmektedir. Genç bireylerde kalça kırığı oluşması için yüksek enerjili travmalar (trafik kazaları, yüksekten düşme gibi) gerekirken, kemik erimesi bulunan yaşlılarda boy mesafesinden basit düşmelerle bu kırıklar meydana gelebilmektedir.
Bu hastalarda genellikte kırıklara; demans (bunama), şeker, tansiyon, akciğer yetmezliği, kalp hastalıkları gibi sistemik sorunlar da eşlik eder. Kalça kırığı görülmeden önce özellikle bakıma muhtaç, genel durumu kötü, ciddi sağlık sorunları bulunan hastaların kırık sonrası ölüm oranları ilk bir yıl içinde %30’lara kadar çıkabilmektedir. Kalça kırıklarının tedavisi cerrahidir. Tedavinin amacı hastalara tekrar ağrısız bir kalça eklemi kazandırmak, kırık öncesi günlük aktivitelere bir an önce dönüşü sağlamaktır. Eğer varsa eşlik eden kronik hastalıklar ameliyat öncesi ilgili branşlarla konsültasyonlar yapılarak gerekli hazırlıklar tamamlanmalı ve mümkünse ilk 72 saatte operasyon gerçekleştirilmelidir. Ameliyat sonrası ilk 24 saat içinde fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniğinden destek alınarak hastalar ayağa kaldırılmaya çalışılmalıdır. Bu hastalarda eşlik eden ağır sağlık sorunları olsa dahi ameliyat yapılmalıdır. Ameliyat edilmeyen olgulardaki ölüm riskinin çok yüksek olduğu unutulmamalıdır. Yatak yaraları, ciddi kalça ağrıları, ölümcül akciğer sorunları, hareketsizliğe bağlı gelişebilecek emboli bu süreci hızlandıracaktır. Cerrahi tedavi ile birlikte toplar damarlarda kan pıhtısı oluşumu (derin ven trombozu), bazende bu pıhtının hareketli hale gelip akciğeri tıkaması (pulmoner emboli), enfeksiyon gibi komplikasyonlar oluşabilir.
Ortopedi hekimleri cerrahi tedaviyi planlarken hastanın yaşı, kırık öncesi aktivite düzeyi ve yürüme durumu, kırığın kalçadaki anatomik yerine karar verirler. Kırık kanal içi kalça çivileri, plak ve vidalar ile tespit edilir. Genel durumu kötü olan yaşlı hastalarda, kalçanın boyun kısmındaki kırıklarda kırık iyileşmesi sorunlu olacağından protezler tercih edilelebilir. Ameliyat sonrası kan sulandırıcı ilaçlar yaklaşık 30 gün boyunca pıhtı oluşumunu önlemek için kullanılacaktır. Kemik mineral yoğunluğunun ölçümü ile oluşabilecek yeni kırıkların önüne geçmek için kemik erimesi tedavisine başlanmalıdır.